Pisa sınavının ekonomiyle ilişkisi var mı?



Türkiye'nin eğitim performansındaki alarm veren düşüşü sivil toplum kuruluşu Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül ile Hürriyet Gazetesinden Cansu Çamlıbel'in röportajından bazı kesitler:

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini değerlendirmek için yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın (PISA) 2015 sonuçları Türk eğitim camiasında bomba etkisi yarattı. 72 ülke arasında yapılan değerlendirmede Türk öğrenciler fen bilimlerinde 52'nci, okuma becerilerinde 50'nci, matematikte ise 49'uncu sırada yer aldı. .

SKORLAR İYİYKEN KİMSE METODOLOJİYİ TARTIŞMIYORDU

- PISA'da Türkiye'deki 15 yaş grubu 925 bin öğrenciyi ölçmek için 5 bin 895 kişi seçilmiş ve bilgisayar tabanlı uygulama yapılmış. Size göre seçilen sağlıklı bir örneklem midir ya da bu ölçümle ilgili soru işaretlerine neden olacak bir veri var mı elinizde?

OECD bunu Türkiye'de 2003'ten beri yapıyor. Beşinciyi yapmışız. E bundan önceki 4 seferde sürekli iyileşme gösteren Türkiye'de metodoloji hiçbir zaman tartışılmadı. Zaten istatistik bilimi 925 bin kişiyi ölçmek için örneklem icat etmiş. Türkiye'nin örneklemi de gerçekten ülkeyi temsil eden bir örneklem. PISA ve TIMS muazzam bir anketle geliyor; örnekleme giren öğrencilerin profili, okul içi ilişkilere dair, müdür ve öğretmenlere dair veriler. Skorlarla birlikte bunları bir havuza koyduğunuz zaman eğitimdeki sorunları analiz etmek ve çözümlere ulaşmak için harika bir araç ortaya çıkıyor. Türkiye'nin buna alternatif bir düzey belirleme sınavı ya da aracı da yok. PISA ya da TIMS dışında bir kriterimiz yok. Zira TEOG mesela bir seviye belirleme sınavı değil, öğrencileri sıralamak amacıyla yapılan bir sınavdır.

- Türkiye'nin 72 ülke arasında 52. sırada olması ne anlama geliyor?

Bütün ülkeler arasındaki sıralamamızı ben çok önemsemiyorum. Benim için önemli olan OECD ülkeleri. OECD ülkesiysen Lübnan'dan daha iyi olup olmadığın ikinci derecede önemli olmalı. OECD ülkeleri arasında biz sondaki üçlüyüzdür; Şili, Meksika, Türkiye. Şili bizi bu sene geçti. Oysa biz Şili'den daha iyiydik. Şili bizi geçerken şu oldu; son başkanlık seçimlerinde eğitim kampanyanın odak noktasında yer aldı. Bir de 2023 hedefi diyorsun, kıyaslamayı da o hedef çerçevesinde yapmalı o halde.

LİSE ÇAĞINDAKİ YOKSUL ÇOCUĞU OKULDA TUTAMIYORUZ

- 2023'te ekonomik olarak zıplamak istediğimiz ligin temel eğitim parametreleriyle bizimki arasındaki uçurumun sebepleri neler?

Buna üç parametre üzerinden bakabiliriz. Birincisi, Türkiye çocukların okula erişimi noktasında son 13 yılda önemli yol aldı. İlk sekiz yıllık eğitimde gayet iyiyiz, lisede de yavaş yavaş ilerliyoruz. Ama unutmayın PISA örneklemindeki öğrencilerin toplamı aslında Türkiye'deki o yaş grubunun yüzde 70'i. Türkiye'de lise çağında okula gitmesi gereken çocukların yüzde 30'u okula gitmiyor, dolayısıyla örneklemin içinde de yok. Bu önemli bir kriter çünkü OECD ülkelerinde bu rakam yüzde 100 civarındadır.

Bir de şu var; çocukları okula kaydettirmek kolay ama lisede devam ve mezuniyet meselesi zor. Bunun önemli iki nedeni var. Birincisi yoksulluk. Yoksul bir gencin lisede 4 yıl okulda kalması çok zor. O nedenle de 4+4+4'ün toplamda 12 yıla tekabül etmesi sorunluydu. Belki toplamda 10 yıl olsa daha iyi olabilirdi. Liseye devamı etkileyen ikinci faktör de eğitimin işe yaramaz olması. Liseye gelmiş ergen gençleri içinde onları çeken hiçbir şey olmayan bir okulda tutamazsın.

BABACAN HEP UYARDI: 'ORTALAMA 7 SENELİK EĞİTİMLE EKONOMİYİ BURADAN YUKARI ÇEKEMEYİZ'

- PISA aslında çocukların performansını ölçmesinin yanında eğitimle ekonomi arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir çalışma.

Aynen. Türkiye'de nüfusun okullaşma ortalaması 7 sene. Yani sokaktan birini çek bak ortalama 7 yıl okula gitti. PISA'ya giremeden okulu terk etmiş bir nüfusuz. Mesele Ali Babacan başbakan yardımcısıyken bunu çok söyledi. 'Ortalama 7 senelik eğitimle bu ekonomik başarıyı sağlayabilmiş ülke yok ama bu eğitim seviyesiyle buradan yukarı çıkabilmiş ülke de yok' dedi. Babacan bunu söylediğinde sene 2010'du. OECD diyor ki 'Sırf çocukları okula göndererek ekonominize muazzam bir katkı sağlayamazsınız. PISA'nın 'Düşük Eğitim Performansının Yüksek Maliyeti' başlıklı bir raporu da var.

PISA ORTALAMASINI YAKALAMANIN TÜRK EKONOMİSİNE KATKISI 3.5 TRİLYON DOLAR

- Türkiye özelinde düşük eğitim performansının maliyetini parasal olarak ölçmek mümkün mü?

Türkiye PISA'da kendi ortalamasını PISA ortalamasına çektiğinde onun ekonomimize getireceği katkı yapılan bütün yatırımlardan daha fazla. 2010'da OECD tarafından PISA verisi kullanılarak yapılan ekonomik modellemede Türkiye'nin 2010 ile 2030 arasında PISA skorlarında ortalama 25 puanlık bir artış sağlamasının, yani 2010 doğumlu neslin yaşamı boyunca yaratacağı artı ekonomik değerin bugünkü karşılığı 3.5 trilyon dolar.

OKULLAR ARASI UÇURUM PROBLEMİ

- Türk öğrencilerin PISA skorlarının fen bilimleri ve matematikte 2006'daki seviyeye gerilemesi, dahası okuma-yazma becerileri alanında ise 2003'teki seviyenin bile altına düşmesinin sebebi nedir sizce?

Bizim geçmişten gelen bir ortaöğretimdeki okullar arası kalite problemimiz var. Bazı okullarımız iyi; fen liselerimiz iyi, eski Anadolu liselerimiz iyi. Bazı özel okullarımız iyi, sosyal bilimler liselerimiz iyi. Geleneksel olarak bunların sunabildiği kapasite hep sınırlı kalmış. Yapılması gereken bu saydıklarım dışında kalan okulların kalitesini de yukarı çekmekti. Ayrıcalıklı eğitim alan ve kendisi de ortalamadan yetenekli olan öğrenciler hadi yüzde 5 olsun. Ama yüzde 95'i yukarı çekmek için yapılması gerekenler yapılmadı. Biz öyle yapamadık, tam tersi etki yaratacak bir şey yaptık.

- Neydi o?

Bütün devlet liselerini Anadolu lisesi yapmaya karar verdik. Dolayısıyla da Anadolu liselerini aşağı çektik. Fen liselerini politik baskılar nedeniyle gereğinden fazla yaygınlaştırmaya başladık. Bunları yaparken de bütün okullarda eğitim kalitesini ihmal ettiğimiz için yukardakiler hala çok yukarda, aşağıdakiler hala çok aşağıda. Meslek liseleriyle fen liselerinin fen skoru arasında 150 puan fark var. Bizim en iyimiz olan fen liselerinin ortalaması da hala Japonya'nın ortalaması kadar. Yani Japonya'nın en iyisi kadar değil.