Girişimci doğulur mu, olunur mu tartışmalarına girmemeye çalışacağım ama çocuğunuzun neden girişimci olması gerektiğiyle ilgili sebepler sıralayacağım ve çocuğunuzu bu yola nasıl sokabileceğinizle ilgili araçları anlatacağım.

Son yılların en önemli konuları Endüstri 4.0, Yapay Zeka, Büyük Veri ve otonom yani sürücüsüz araçlar.

Endüstri 4.0

Endüstri 4.0 ile mavi yakaların şu anda yaptığı işlerin bir çoğunu ilerleyen yıllarda internete bağlı uzaktan yönetilen sistemler yapacak. Bu da şu anlama geliyor; Türkiye’de derslerine çalışmayan öğrenciler için en çok kullanılan “Okumazsan seni sanayiye veririm” sözü ilerleyen yıllarda anlamsızlaşacak çünkü sanayide çırakların yaptığı işleri de robotlar yapacak. Yani çocuğunuzu sanayide çırak yapma şansınız(!) da kalmayacak. Görüntü işleme teknolojilerindeki ve Nesnelerin İnternetindeki gelişmeler de ileride güvenlik görevlilerinin işlerinin azalacağına ve daha az insanla yönetilebileceğine dair en büyük işaret. Yani ileride çocuğunuz güvenlik görevlisi de olmayacak.

Yapay Zeka

Yapay zeka ile birçok beyaz yakalının işinin ortadan kalkacağı son yılların en çok konuşulan konularından biri. Muhasebeciler, aracı kurum çalışanları, analistler bunlardan sadece bazıları. Belki 10 yılda değil ama 20 yıla kadar doktor ve cerrahların işini bile yapay zeka ile robotlar ve yazılımlar yapabilir. Bu da çocuğunuzun doktor, cerrah olma olasılığını da azaltıyor.

Büyük Veri

Büyük veri kullanılarak neler yapılabileceği ile ilgili en çarpıcı örnek belki de Amerikan seçimlerindeki veri kullanımı olabilir. Yani çocuğunuzun ileride bir siyasi partide seçim kampanyası yönetme ihtimali de düşük gözüküyor zira o işin de büyük veri ile halledilme olasılığı çok yüksek.

Otonom, Sürücüsüz Araçlar

Çocuğum hiç okuyamazsa taksi şoförü, kamyon, tır şoförü olur diyorsanız, yanılıyorsunuz. Şu anda dünyanın bir çok yerinde sürücüsüz araç, sürücüsüz tır testleri yapılıyor, hatta çoğu test trafiğe açık yollarda yapılıyor. Arada kazalar olsa da bu kazalar 5-6 yıla sıfıra düşecektir. Hatta şu aralar çocuğunuz doğduysa ya da doğacaksa büyük ihtimalle hiç ehliyet almayacak.

Gördüğünüz gibi birçok teknoloji şu anda belki de en çok istihdam yaratan işleri yok edecek. Çocuğunuzun aç kalmamasını sağlamanın en iyi yolu da onu üreten, yaratıcı bir birey olarak yetiştirmekten geçiyor. Peki bunu nasıl yapacaksınız ?

Öncelikle “ben çocuğumu evde kendim yetiştirmek istiyorum” diyorsanız çoğu oyuncakçıda çocuğunuzun basit kodlama mantığını öğrenmesini sağlayacak oyunlar satılıyor. Fiyatları 200 TL ile 3000 TL arasında değişen bu oyuncaklar ile çocuğunuzun biraz kodlama mantığını kapmasını sağlayabilirsiniz. Tabi bunu yaparken doğru yaş grubundayken doğru kodlama kitlerini kullandırmak önemli.

Eğer ben çocuğumu profesyonel ellere bırakayım derseniz bu konuda en iyi örneklerden biri Maker Hareketini destekleyen programlar ve Atölyeler. Ali Keşfet, Atölye Park, Atölye Vizyon, Ben Maker, Bilim Okulu, Coder Dojo, FabLab, Fikir Değirmeni, Istanbul MakerLab, Jr. Robotics, Kocaeli Bilim Merkezi, Kodlama Atölyesi, Maker Atölyesi, Maker Çocuk, Maker Eskişehir, MakerHane, Makeriz, Openfab, RobinCode, Robo Zeka, Sifigu, Stemist Lab, Tema Kids, Turuncu Maker Lab ve Yumak benim adını duyduğum bu tip atölye ve programlardan sadece bazıları. Tabi çocuğumu bu tip bir ortaokul veya liseye kayıt edeyim derseniz de TINK (Teknoloji ve İnsan Kolejleri) gibi seçenekler de var. Sonrasında üniversitede de girişimcilikle ilgili eğitim alsın derseniz Karabük Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul Şehir Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesinde girişimcilikle ilgili lisans programları var.

Bunlar yetmeyebilir derseniz Girvak gibi bir çok girişimciden ilham alabilecekleri programlara da katılmaları güzel olacaktır. Gördüğünüz gibi çoğunuzu üreten, kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışan biri yapmanız için her türlü imkan var. Tüm bu imkanlara rağmen çocuğunuzu bu yönde yetiştirmezseniz, çocuğunuz bir gün eve gelir ve “Anne, bugün yeni yöneticimle tanıştım, kendisi bir robot, artık ona bağlı çalışacağım, biraz sinirli biri ama alışacağım artık” diyebilir.